Tommy Hilfiger moda ve yaratıcı sektörler genelinde azınlıkların temsilini artırmayı taahhüt ediyor

Tommy Hilfiger moda ve yaratıcı sektörler genelinde azınlıkların temsilini artırmayı taahhüt ediyor

Vakıf Katılım

Amerikalı tasarımcı Tommy Hilfiger, ‘Black Lives Matter’ Hareketini desteklemek amacıyla cesur değişimin şart olduğunu ifade ederek bir çağrıda bulundu: “Bu olayların yaşanmaması gerekiyor. Aksiyon almalıyız.”

Tommy Hilfiger markasının bu yolculuktaki bir sonraki adımı, moda ve ötesinde azınlıkların temsilini artırmayı misyon edinen üç yıllık, üç eksenli bir platforma her yıl 5 milyon $ finansman sağlamak olacak.

Tommy Hilfiger, “People’s Place Program” adını verdiği üç eksenli bir platform lanse ediyor. Üç yıl sürmesi planlanan, siyah, yerli ve diğer ırklardan insanların (BIPOC) moda ve yaratıcı sektörlerde temsilini artırmayı amaçlayan bu programa her sene en az 5 milyon $ finansman sağlanacak. İş Ortaklıkları, Kariyer Erişimi ve Sektörel Liderlik başlıkları etrafında şekillenen programla tutarlı ve uzun vadeli bir değişimin elde edilmesi hedefleniyor.

 

İş Ortaklıkları ve Temsil:

  • Tommy Hilfiger, özellikle azınlıkların görünürlüğünü artıran amaca yönelik işbirliklerine odaklanarak çeşitlilik içeren bir yetenek havuzu oluşturacak; misyonu moda sektöründe BIPOC temsilini ve eşitliğini ilerletmek olan kurumlar ve yaratıcı profesyonellerle işbirliği yapacak.

Kariyer Desteği ve Sektöre Erişim:

  • Marka, azınlık topluluklarının moda ve yaratıcı sektörlerde temsilini artırmak amacıyla bilgiye veya fiziksel materyallere, uzmanların danışmanlığına, sektör tanıtımlarına ve daha fazlasına erişim sağlayacak şekilde bilgi birikimi ve kaynaklarından yararlanacak ve kariyer fırsatları sunacak.

Sektörel Liderlik:

  • Tommy Hilfiger, her düzeyde temsili artırmak amacıyla moda sektöründe çeşitlilik, eşitlik ve kapsayıcılığa yönelik bağımsız sektörel analizler gerçekleştirmeyi taahhüt edecek, kurum içinde kullanılacak ve daha geniş kapsamda moda sektörünün tamamıyla da paylaşılabilecek somut eylem planları oluşturma konusunda çalışmalar yapacak.

Tommy Hilfiger, Mayıs ayı sonlarında gerçekleşen ‘Black Lives Matter’ protestolarında kendisi ve adını taşıyan şirketi için kişisel bir aksiyon çağrısını paylaştı. Bu çağrı, markanın BIPOC topluluklarını desteklemede oynaması gereken rolü daha iyi anlamak için daha fazla dinleme, öğrenme ve hem kurum içinde hem moda sektörüyle etkileşimde bulunma kültürüne doğru bir geçişin başlangıcı oldu. Akabinde açıklanan taahhüt, Tommy Hilfiger’in sektör genelinde değişimin itici gücü olma vizyonunu harekete geçirmenin yanı sıra şirketin herkesi kucaklayan bir moda yaratmaya yönelik sosyal ve çevresel sürdürülebilirlik misyonunu da pekiştiriyor.

 

“ABD'de ve dünya çapında siyahi topluluklara yapılanların toplumumuzda yeri olmamalıdır” diyen Tommy Hilfiger, şöyle devam etti: “Sektörümüzde her türlü çeşitliliğin temsil edilebildiği bir noktaya ulaşma açısından çok gerideyiz. Bizim için bunu kabul etmek bu kadar uzun sürmemeliydi ama bugünden itibaren bunu değiştirmeye odaklıyız ve kararlıyız. Aldığımız aksiyonlarda amaçlı ve korkusuz olacak, yolumuzdan sapmayacağız. Platformumuzu People’s Place Program aracılığıyla fırsatlar yaratmak ve doğru olanı savunmak için kullanacağız.”

 

Tommy Hilfiger, PVH ailesinin bir parçası olarak daha bilinçli ve daha az önyargılı, güçlü bir aidiyet duygusu yaratan bir kuruluş haline gelmek için derhal şirket içinde adımlar atmaya başlayacak. Şirket, kurum içinde BIPOC temsili alanındaki eksiklikleri gidermek için ayrımcılık, adaletsizlik, eşitsizlik ve ırkçılık sorunlarını ele alma yolculuğunun başlangıç noktası niteliğindeki Kapsamlı Eylem Planını devreye aldı. Şirket tüketici tabanındaki çeşitliliği yansıtmaya yönelik adımlar atarken Kapsamlı Eylem Planı de bu yaklaşımı şekillendirecek. Bu adımlar, aşağıdaki adımlarla başlayacak.

 

Dinlemek:

  • Tüm çalışanların dinlemesi ve duyulması için daha fazla fırsat yaratmak.
  • Daha güçlü müttefikler ve değişim savunucuları haline gelmek için sistemik ırkçılık, ayrıcalık ve önyargılar hakkında daha derin bir anlayış geliştirmek amacıyla her seviyedeki liderleri ve yeni iş alınacak yöneticileri araç ve kaynaklarla donatmak.

Öğrenmek:

  • Tüm çalışanların ‘bilinçsiz önyargı’ hakkında sürekli ve zorunlu eğitim alarak gelişmesini sağlamak.
  • Tüm çalışanların erişebileceği bir dijital ‘Kapsayıcılık ve Çeşitlilik’ kanalı oluşturmak…
  • Irkçılığa karşı adalet için çalışanlara yönelik eğitici ve bilgilendirici bir etkinlik serisi başlatmak.

Harekete Geçmek:

  • Dünya çapındaki ofislerimizde BIPOC seslerini yükseltmeye, ilerletmeye ve güçlendirmeye odaklı bölgesel birimler ekleyerek İşletme Kaynak Gruplarını (Business Resource Groups – BRG’ler) genişletmek.
  • İşe alım politikaları ve uygulamalarını geliştirerek daha çeşitli yetenekleri çekmek, kurum genelinde daha geniş bir ağ oluşturmak ve her seviyede temsili düşünceli bir şekilde artırmak.

Program, adını Tommy Hilfiger’in 1969 yılında doğum yeri olan Elmira, New York’ta açtığı ilk mağazasından alıyor. Tommy Hilfiger, henüz 18 yaşındayken açtığı People’s Place mağazasıyla yaşamın her kesiminden insanların sanat, müzik, moda ve pop kültürün keyfini çıkarmak için bir araya geldiği özel bir mekan yarattı. 1960'ların kültür devrimiyle şekillenen ilk mağaza, fikir alışverişlerini ve kendini özgün şekillerde ifade etmeyi teşvik etti ve sosyal normlara meydan okudu. Yeni People’s Place Programı da bu ruhla hayat buldu ve genişlemeye devam edecek.

 

“Bir şirket olarak bugüne dek yaptıklarımız yeterli değil,” diyen Tommy Hilfiger Global ve PVH Avrupa CEO'su Martijn Hagman, şöyle devam etti: “Bu alanda kendimizi geliştirmeye kararlıyız. BIPOC topluluklarının moda sektöründe temsil edildiğini, seslerinin duyulduğunu ve herkesin eşit haklarla rol aldığını hissetmelerini sağlamak için derhal harekete geçiyoruz. People's Place yolculuğu şimdi platformun uzun vadeli hedeflerini düzenli olarak yönlendirecek ve raporlayacak özel bir iç yönetim yapısıyla başlıyor. Bu kesin bir taahhüt olmanın yanı sıra People’s Place Programı’nın başarabilecekleri için uzun bir yolculuğun ilk adımını oluşturuyor. ”

 

Tommy Hilfiger, People’s Place Programını denetlemek ve başarısını sağlamak için bir yönetim yapısı kurguluyor. Programa atanacak üst yöneticiler, programı yönetmek, kurum içinde ve dışında büyümesini hızlandırmak, kaydedilen ilerleme ve yaratılan etki hakkında şeffaflığa odaklı düzenli raporlar sunmak gibi görevler üstlenecek. People's Place Program ekibi hali hazırda platformun misyonunu ileriye taşımaya ve moda dünyasında yaratacağı etkiyi maksimize etmeye yardımcı olabilecek sektörden akranları ve iş ortaklarıyla görüşmeler ve değerlendirmelerde bulunuyor.

 

PVH Corp. ve marka portföyünün tamamı ırkçılığa karşı duruyor. PVH, kaynaklarını ve platformlarını TOMMY HILFIGER, CALVIN KLEIN, IZOD, Van Heusen, ARROW, Warner’s, Olga, True&Co. ve Geoffrey Beene aracılığıyla kullanarak ırklar arası eşitsizliği sona erdirmek için çalışacak. PVH Vakfı, savunuculuk, etki yaratan davalar ve eğitimler yoluyla ırklar arası adaleti destekleyen NAACP Hukuki Savunma ve Eğitim Vakfı (NAACP Legal Defense and Education Fund ) ve ekonomik güçlendirme, eşitlik ve sosyal adalete odaklı tarihi sivil haklar örgütü Ulusal Kent Birliği (The National Urban League) olmak üzere iki kuruluştan her birine 100.000 $ bağışta bulundu. PVH Vakfı ayrıca Haziran ayı boyunca dünya çapındaki iş ortaklarının yaptığı yardım amaçlı bağışların %100'ü kadar eş bağışta bulunarak ırklar arası adaleti savunan kuruluşlara destek sağladı.

 

Markanın dostları ve takipçileri, #Tommy Hilfiger etiketiyle ve @TommyHilfiger hesabını alıntılayarak sosyal medyadaki paylaşımlara katılmaya davet ediliyor.


Hibya Haber Ajansı